Ben çocuk olsaydım;

Her şeyin sahibi olmak için büyümek isterdim.

Koşardım sokaklarda, kırlarda, nefes nefese kalırdım, terlerimi kolumla silerdim, sonra acıkınca evin yolunu tutardım...

Hiçbir şeyi hesaplamazdım, yarın için plan yapmazdım, gelecekten korkmasaydım, yarınlar için umut olsaydım.

Gözümü budaktan sakınmasam, sadece canavarlardan korksaydım, yalnız oyuncaklarımı kırsam, hiç kalp kırmasaydım.


Ben çocuk olsaydım

Herkesin göründüğü gibi olduğunu bilmeyi, birine çok değer verdiğinde sonra kalbinin acıdığını bilmemeyi, herkesi parkta oynadığım arkadaşlarım gibi saf ve temiz olduğunu bilmeyi ne kadar çok isterdim...


Ben çocuk olsaydım;

Ağladığımda kimsenin bizi kınamadığı zamanlara. Sadece basit yalanlarla ama çok küçük yalanlarla kandırdığımızı sandığımız sevdiklerimizin aslında bizi kandırıp oyaladıkları yıllara. Utanmadan ağladığım, ağladığımda teselli edildiğim ve gözyaşımı sildirdiğim o sıcacık yıllara...


Ben çocuk olsaydım;

Çocuk olsaydım yeniden,

Bir tek düştüğüm için acısa içim

Ve kalbim çok koştuğum zaman çarpsaydı sadece...

Yoksa çocukluk mu güzeldi ya da çocukken mi güzeldik?


Ben çocuk olsaydım;

Kaç yaşında olursam olayım

Sizin yanınızda hâlâ o küçük çocuğum...

Bir uçurtma yaptım telli, duvaklı

Kuyruğu ebemkuşağı renginde

Bir salıverdim gökyüzüne.

Çocukluğumu gördüm

İpi küçük bir uçurtmam var;

Adı çocukluktur.

Gökyüzünden bir yıldız kayar dilek tutarız...

Şimdi geriye bir kâğıt bir kalem, bir de içine hayallerimi sığdırdığım yıldızlarım...