Ben insanlıktan günden güne daha müzdaribim,

Bazen bir sokak roportajında yaşayışa sinirlenmiş amca gibi ağız dolusu öfkeyle; 'sokak roportajları yapmayın kardeşim! ben bu halkı tanımak istemiyorum' diyen amca gibi hissediyorum.

Onunla bu birlik mücadelesinde aynı tarafta oluveriyorum. Bir anda aynı otobüs durağında bekliyor oluyoruz, tıkış tıkış ibb otobüsü beklerken cebimden çıkardığım tütünü alel acele sarıp ikram ediyorum karşılığında ondan kibrit istiyorum.

İnsan denen şey ne garip..

Kibrit mi kaldı diyeceksin, daha otantik geldi.

Afili çakmaklardan hoşlanmam, aynı zamanda el yapımı şaraplardan ve ev hanımı şairlerden de pek haz etmem.

Şu soğuk ve kirli havada, bu otobüs durağında şarap da fena olmazdı doğrusu.. fakat konumuz bu değil, kibrit.

Bulunduğumuz ortam ve kirli hava koşulları, özellikle öfkemize yakışır cinsten çakınca tükenen kibrit çöpü gibi az evvel başlayıp hayat karmaşasına karışınca dinecek, yeniden sesi kısılacak halimize kibrit tercihimiz klas durdu üstelik.

Neticede bu bir bar kavgası değil, bir sigara tüttürüp iki yaşayışa sövüp aynı otobüs durağında bekleyen mağlup insanlarla el sıkışıp, saygı ve medeniyet yakada ilişik vaziyet alıp evlere dağılacağız.

Evet bu hikayenin mağlupları bizleriz.

Sizler kazananlarsınız. Her isteyenin her an kazanabileceği basit bir oyunun galipleri.. Sahte arzuları, sabah doyurup akşama varmadan acıktıran tatminsiz nimetleri, gece eve dönünce ağlatan anlık eğlenceli zeminsiz salya grip ideolojilerle dolu tüm bir evreni kuşatan dededen çocuğa miras gibi yayılan mutsuz mutlular sahnesi galipleri.

Yeri gelmişken ben bir kez hakikatli bir mağluptum, gerçi hala öyleyim. Bir sevgiye yenilmek bazen mutluluk olabilir ve her mağlup düşüş mutsuzluk değil bazen.

Yanağın bir kısmında oluşan kıvrak bir çizgiyle gülümseyen bir yüzü her an düşlemek, onun tüm sancıyı, tüm bu hastalığı alışı bünyeden aşağı çekerek.. hiç şikayet edilir bir yenilgi değil.

Benim sigaram bitti..