O kadar düşündüm ki saatleri
Henüz kurulmamış bir kahvaltı sofrasıyım
Üzerine sabah çiyi düşmüş bir bank
Nasıl savuşturursa yaklaşanı
O denli istemiyor sabah acelemi
Ben Fransa'yı düşünüyorum, garsonları
ve koca bir şehri aklıma sığdırmayı
hiç gitmediğimi görmediğimi
düşlemek kadar sersem olmayı
Yaşamak yalnız bir gezegen
Uyduları meseller ve aforizma
Fır döner etrafında
Masada kahve ve kruvasan
Ekinlerine dönüşür bilmeler bahçesinin
Söz önündeki incir yaprağını soyunur
Ben hala kahvaltı sofrasıyım...
O bahçenin kapı gıcırtısı
İçteki deliyi zıplatır
Kuş sesleriyle uyanıp dans ederken
bir anda durur sonra esner
Ve sabah güneşindense
Ekran parlaklığı vuran yüzlerimize
bakıp
usulca
iç çeker.
Masada yalnızca kahve...
Ben Fransa'yı düşünüyorum.
Yağmur damlası düşer
Sarı bir otun gövdesinden kayarak
Buram buram doldurur göğsünü
Bu delinin.
Merak eder
Acaba iyilik yahut kötülük
Bu bahçe için
Uygun bir elbise mi?
Ben saatleri düşlüyorum.
Bırakır her şeyi
Ve suyu koklar
Bir anlık da olsa unutur ölümü
Yenilenen günden
Ve ansızın kendine
"ben" demeye başlar...
Masa artık boş.
Bense aslında oyum...
Mısra Ergök
2021-11-15T10:12:13+03:00Tarzınızı sevdim, bazı yerlerde kesilmeler ile okudum ama güzeldi. Başlığı ayrıca sevdim.
Sinan Kurşun
2021-11-14T22:30:41+03:00Çok teşekkürler 🙏
Server Fethi
2021-11-14T22:28:47+03:00Söz önündeki incir yaprağını soyunur. Ellerinize sağlık, genel itibarıyla güzel bir şiir olmuş.