Gölgesiz ruhlarda kararırken buldun mu benliğini? Sordun mu kendine neden diye? Bu sessizliğin ardı fırtına, ayağına takılan taşı al ve göğsüne bastır. Sor kendine. Gözünün gördüğüyle denk mi? Kaçarken götürdüklerin kar mı canıma?
Görelim yeniden. Düşümü aldım, döndüm özüme. Bir ben daha varmış bende. Tozu dumana katarken bi yandan da vuruyorum dizlerime. Bildiğim cehennemin güvenilirliğinde var oluyorum. O cehennemin ateşinde kavrulurken felaketim hazırlanıyor. Ateşe bakıyorum. Bu kez ateşte kendimi görüyorum. Gözlerim bi farklı bakıyor. Ben değil gibi. Bi şeyler değişmiş. kalbime gömdüğüm sırlarının aslıyla sureti yer değiştiriyor. İçimde bi his beliriyor. Bastırdığım tüm duygular iyinin zıttı ne varsa karşıma geçip kahkaha atıyor. Bi süre durup izliyorum. Sonra içimde bi öfke beliriyor. İçimde iyiye dair ne varsa yeri meçhulleşiyor. Ayna kırılıyor. Yere düşen cam parçalarını toplamaya çalışmıyorum bu kez. Ama içimde bir yerde o cam kırıklarını hissediyorum. Canım acımıyor ama varlığını belli ediyor. Alışıyorum...
Ayna birdir. Sır da sensin, cam da. Bende gördüğün ne varsa o sensin...