Nuri Alço Bir Yunan Tanrısı mı?
Bir dönem ekranlarda genç kadınların ve ailelerin baş belası haline gelen, sosyal mecraların yaygın hale gelmesiyle esprileri dolaşan Nuri Alço ve gazozu. Herkesin bildiği üzere, genç kadınların gazozlarına ilaç atıp onları kötü emellerine alet etmek için kullanıyor Nuri Bey. Peki bunu yapmak nereden aklına geldi Nuri Alço'nun ya da daha önce birileri bu numarayı yapmış mıydı? Daha da önemlisi, bu işi yapan bir tanrı veya tanrıça olabilir miydi? Tabi, neden olmasındı ki? Zaten günümüzde içinde bulunduğumuz hemen hemen her durum arkaik çağlara kadar uzanmıyor mu?
Kim Ulan Bu Kirke?
Konuya gazozla girmemize vesile olan kadın/cadı/büyücü/tanrıça Kirke. Ailesi tarafından dışlanan bir kadın. Babası tarafından istenmeyen, kardeşlerinin onunla sürekli dalga geçtiği, onu dışladığı biri. Ancak kendi ayakları üstünde durmaya başladığında, içindeki gücü ortaya çıkardığında ise neler yapabileceğini gösteren biri aynı zamanda (Bu konuda günümüz kadı nlarına örnek karakter).
Aiaie Adası'na sürgününden sonra, adaya gelip ona sahip olmak isteyen erkeklerin efsunlu şarapları içtikten sonra onları domuza dönüştürmesi, herkese ders olacak niteliktedir.
Kimler Kimlerle Beraber?
Kimler yok ki bu kitabın içinde. Uzaklarda bulutların üzerinde bütün ihtişamıyla yüce Zeus, tanrıların dağından ateşi çalıp insanlara getiren "Zincire Vurulmuş Prometheus", babasının sözünü unutup, özgürlüğe kanat açarken İkaros, keskin zekası ve güçlü kıllarıyla Kral Odysseus ve daha niceleri.
Bu Kadar Mitolojik Karakter Varken, İnsanın Yeri Yok mu Burada?
Aslında tam da insanlığın ihtiyacı olan şey bu mitolojik öyküler. Çünkü binlerce yıl önce varlığını kanıtlamış olan bu tanrı/tanrıça/canavar/titan kısacası mitler günümüzden pek de farklı değil. Onların yaşantıları, yaptırımları, düşünme biçimleri, hala varlığını koruyup bizlere çok güzel dersler veriyor. Bu arada biz onları konuşurken onlar da aslında biz ölümlüleri konuşuyor. İnsanların öleceklerini bile bile neden hayata tutunduklarına dair...
"Nasıl katlanıyorlar buna?" "Ellerinden geldiğince..." (sf. 26) şeklinde bir diyalog yaşanıyor tanrılar arasında (Sisifos'a selamlar). Az önce bahsettiğimiz mitler ve günümüz insanlığının ne kadar benzer olduğuna dair de "Tanrılarla ölümlülerin ortak yönüdür bu. Gençken, dünyadaki bütün duyguları ilk hissedenin biz olduğumuzu zannederiz." (sf. 46) cümlesi geçiyor.
Teknik İnceleme
Romanın kurgusal yapısına baktığımız zaman, kahramanın yolculuğunu görüyoruz. Karakterimiz yola çıkıyor ve/veya çıkmak zorunda kalıyor. Bu yolculuk sırasında pek tabi önüne engeller çıkıyor. Bu engeller karşısında verdiği tepkiler kendini bulmasını sağlıyor. Yani kısacası akıcı bir yol hikayesi. Son olarak Kirke bize, cadı da olsan, büyücü de olsan anne olduktan sonra duygularının nasıl değiştiğini gösteriyor.