- Etrafınızda bu kadar insan varken, sizinle olmak istediklerini üstü kapali belli ederken neden bir iliskiye girmiyorsunuz?
Recin böyledir işte.
Dinler dinler, kritik soruyu bir anda sorardı. Belki sizin kendinize bile sormamak için gezindiğiniz süslü ışıklarda sizi bulur sonra da sizi o karanlığa iterdi.
Kendimden emin değilim henüz.
- nasıl yani?
İstediğim şeylerin ihtiyaç mı tercih mi olduğunu ayırt edemiyorum.
Bunun cevabını kendime vermeden bunları karşılamak için aldığım her şey ihtiyacım bittiğinde beni derin bir dehlize sürükleyebilir. Yolun sonunda kendime bencil davranmış karşıdakine de haksızlık etmiş olmaz mıyım?
ben gireceğim bu ilişkide olmak istediğim kişi miyim bu sorunun cevabı net değil.
- Yani onlar doğru ama siz mi yanlış olabilirsiniz?
Hayır, demek istediğim ben henüz doğru kişi olmadan gireceğim bu ilişkideki insanlar yeni partnerim ne kadar doğru olabilir ki?
- Çekim yasası yani.
Ama siz, dürüst, sadık ve ilgili bir partnersiniz.
Teşekkürler fakat bunlar benim hem iddialarım hem de az çok yaptığım şeyler.
Peki ne kadar dürüsttüm? Bunlarla sınandım mı, bunları neden yapıyor karşımdakinden bunları neden bekliyorum?
En önemlisi kendime bunları ne derece yapabiliyorum, kendi boşluğunu doldurmaya başkasının boşluğunu doldurabilir mi, hayır
Ama başkası doldursun diye bunları ona sunabilir.
Bak recin, insan sınavını vermediği her şeyin özde yabancısı sözde yalancısıdır.
İddiamdan vuruluyor da olabilirim şu an.
- ne olacak peki?
Zaten gerçekleşiyor. Sınanıyorum işte. Bir şeye ihtiyaçtan değil tercihten başlayabilecek kadar kendimi tanımalı ve sevmeliyim. Bu yüzden kendimi izleyeceğim ve bu değerleri önce kendime verebilmeyi öğreneceğim.
-sonra?
Ancak sahiden istediğim kişi olabilirsem o zaman doğru insanlar da karşılaşabilir ve bir ilişkiyi inşa edebilirim.
-bunun yolu da..
Evet, önce kendi kendimi iddialarımla inşa etmekten geçiyor..