Boğazınızda düğüm olan kelimeler, cümleler oluyor mu? Son zamanlarda bende çok aktif de bu duygu. Duygu diyebilir miyiz buna? Duygu durumunu anlatamayıp içine attığın, boğazında düğümlenen bu şeyin türkçe de karşılığı ne? Bilmediğimden soruyorum. Bilen biri varsa beni aydınlatabilir mi? Sürekli içimdeki ağlama isteğini bastırmaya çalışmaktan boğazım düğüm düğüm oluyor. Sadece o da değil aslında, hem boğazım düğüm düğüm oluyor hem de gözyaşlarım kendiliğinden akıyor. Biri olsa belki idare ederim(edemem) ama ikisi birden olunca hiç idare edemiyorum. Ben artık hiçbir şeyi idare edemiyorum galiba. Bazen, aslında çoğu zaman sevda işlerinden uzak durmayı isterken kendimi hep bir karmaşada buluyorum. Bir anda dengem şaşıyor bir bakıyorum minnacık kalbim sevdalanmış. Yapma diyorum, kanma diyorum ama dinletemiyorum. Çok kızıyorum kendime. Kendime en çok kızdığım konu yine kendim. Ben bu dünyaya neden geldim? Benim bu dünyada ne işim var ya hu!! Bu dünya bana göre değil ki. Ben de bu dünyaya göre değilim. Ben tam kendime göre bir insanım, keşke benden bir tane daha olsaydı. Ben ve yine ben. Evet belki de kendime, karşımdayken yine kızardım ama en azından kendimi anlardım. Zira insanları anlamakta güçlük çekiyorum artık.
Mutlu olmak istediğim şu dünyada mutluluk benden sürekli kaçıyor. Tutamıyorum, yakalayamıyorum. Ben mi beceriksizim? Mutluluk mu benden kaçıyor? Benimle oyun mu oynuyorsun sevgili mutluluk? Lütfen artık gelip elimi tutar mısın? İnan bana buna çok ihtiyacım var... Tut elimi burdan gidelim olmaz deme dinle beni bi :) Benim sana ihtiyacım var mutluluk, beni kırmayı bırakır mısın artık?
Yoruldum!
Artık sürekli gözlerimin içi gülsün istiyorum, gözlerim mutluluktan dolsun istiyorum, insan doğarken ağladı diye hep böyle mi ilerlemek zorunda? Mutluluktan ağlamak nedir ya? Ben artık ağlamak istemiyorum ki, ben gülmek istiyorum, ben mutlu olmak istiyorum. Ben, sevinçten kalbimin çarpmasını istiyorum, heyecandan kalbim küt küt atsın istiyorum. Ya yeter artık ya, lütfen yeter. Gülmek istiyorum ben, sevinmek istiyorum.
Oturup burda bunları yazarken boğazım düğümlenmesin, bunları yazarken hüzünlenmeyeyim istiyorum.
Ne zaman öleceğimi bilmiyorum, ne zaman öleceğimizi bilmiyoruz. Şu üç günlük dünyada nasıl bu kadar hüzünle kaplı olabilir kalplerimiz? İnsan, insana bunu yapar mı!
Ben ki ne kadar hevesli bir insandım, ne kadar heyecanla kaplı, ne kadar sevinçten dört köşeydim. Bir de şimdiye bak! Hahh! Çok gülünç değil mi? :))