Uzakları düşlerim bazı bazı

Yükselmek isterim gökler tarafına 

-Yıldızlar neden bu denli uzak

Hayal ile gerçeğin arasında kalmış gibi

Göz kırpar karanlığa inat-

Heyhat

Kanatlarım yok benim

Uçamam

Ufkumu çizen dağlarda ayak izlerim var

Cümlelerim var yüklemine yetmeyen

Nefesim var ömrüm kadar 

Yoksul bir köy evinde 

Karışık diller içinde içilmiş

Kömür kokan bir bardakçık çayım var 

Uzak, upuzak yeşilliklerin arasında

Ölümün alelade olduğu siyasal bataklıklarda 

Sıcak tandır ekmeğinin arasındaki peynir başkaca ne kokar 

Alıç ağaçlarının altına serilen yer bezlerine

Hangi korkunun eseri sinmiş

Bilirim

Kanatlarım yok benim

Belki konaklayamayacağım bir gece ay yüzünde ama

Ay yüzlü çocukların gülüşleri var

Ve harap bir kilisenin duvarına bakıp dururlar 

Mahcup şehrin bu yorgun çocukları

Adını bilmedikleri adamların yanından geçip

Havan toplarının altında 

Ölüme savrulurlar 

Çocukların bileklerindeki sızı 

Alınlarındaki sözü

Yirmi birinci yüzyılda asfalta çekerken atını

Omuzlarına binen yükü 

Bilirim 

Düşlerim bazı bazı

Görünmez olur hengâmede 

Yükselmek isterim

Hele bir de gece

Kusunca şehri göbeğime 

Ruhuma yerleşen boşluğun

Uzay boşluğundan farkını

Görmek isterim