Doğru ve haklı bir isyan gibi

Zaten her hareketinde bir parça haklılık payı yok mu insanın

Kahve çekirdeklerini öldürürken

Ya da kafalarını koparırken çimlerin.


Dünya belki de en iyisiydi

Bütün gezegenler toplansa

Birincilik yine dünyaya verilirdi

Dünya beni içinde mi var etti yoksa içine mi hapsetti

Benim yokluğum kaç kelime eder

Kaç kelime eder sizin bu iğrenç samimiyetiniz!


Bir insan sevdiği uğruna birçok çıkmaza girebilir

Birçok gezegen de teyit eder bunu

Neptün diyorum

Sen kutsal bir renksin

Kutsal bir korkuya denksin

İnsan en çok neden korkar

Kaybetmekten mi

Yoksa haksız galibiyetten mi?


Haksız birer piyonduk

Şahların önünde sıra duvar

Bir kaç yıl diyorum ne çabuk

Ne çabuk geçmiş

Sevginin gayya olduğunu savunurken

Senin o manalı bakışların

Şimdi birer koyu kaldırım çukuru gibidir.


Ellerimden korkuyorum

Yazarken sana bir dalgınlıkta

Ya söylersem sevdiğimi tekrar

Umut ettiğim ne varsa

Mesela berrak bir suda

Ya da metin olduğum bir baharda

Elmadaki kurtlar gibi

Kemire kemire yedik bu başyapıtın portresini

Önce Pygmalion etkisi

Sonra Nefertiti

Sonra biraz Bayan Mary Todd.


Sizler

Benim bu eksik kalan tarafıma

Bir huzur, bir sevgi sözcüğü söyleseniz

Aklıma yediriyorum

Sonra ciğerlerime

Sonra kollarıma

Ben başımı yasladığım da sana

Başım başınla bir olmazsa

Ne anlamı kalır bu yolda.