”Hiçbir yaptığımdan pişman olmayacağım.” diye bir karar vermişliğiniz var mıdır? Benim var. “Çok da faydasını gördüm.” der Orhan Veli. Bu sözü okuduktan sonra hayata bakış açım değişti. “Evet,” dedim, “neden sen de böyle yapmayasın ki?” Neden yaptıklarından pişman olasın ki?


Evet, dilimi keşkeler saran bir insandım ben. Her hareketimden sonra acaba mı, keşke mi diye söylemlerim çok oldu. Bunu aşmak çok istedim fakat olmadı. Ama artık bunu yapabiliyorum, 20 yaşındayım ve artık dilimi keşkeler sarmıyor. Yaşanılası dünyaya çok anlam yüklemiyorum artık. Anlam yüklediğim tek kişi kendim. Çünkü biliyorum ki hayattaki en değerli şey kişinin kendisidir ve düşünceleri…

Şu sözü dilimden hiç eksik etmem: “Kendimi benliğimde buldum.” Kendimin tek yakın arkadaşı, tek sırdaşı, her şeyi beraber yaptığı tek eğlencesi…


Aslında iki kişiyiz biz: Ben ve kendim. O yüzdendir ki bir arkadaşa ihtiyaç duymadım hiçbir zaman. Çünkü içimdeki ben çok sadık ve güvenilir. Duvarlarım vardır aşılmasına müsaade etmediğim. Kesin sınırları olan çizgilerim vardır. Belki de bu yüzden ki insanlar bana ilk tanıştığımızda çok soğuk ve sert duruyorsun derler. Yalan yok, bu halimi sevmiyor değilim. Gerçekten seviyorum. İnsanlardan kendimi soyutlamayı seviyorum, yalnız olmayı seviyorum, içimdeki beni seviyorum. O yüzdendir ki artık yaptığım hiçbir şeyden pişman olmuyorum. Bir söz var ya hani:

“Yol güzelse yürüyorum. Müzik güzelse dinliyor, kitap güzelse okuyorum. 

Muhabbet sararsa konuşuyor, ortam güzelse oturuyorum.

Ne aşka ne hayata küsüm.

Minimalist yanıma sarılıp 

kimselere çarpmadan, kimseleri ezip geçmeden köşeden yürümeyi seviyorum.”

Ben de bu şekilde hayata karşı mücadelemi keyifle veriyorum. Kendinizi sevin, benim için benliğinizi daha çok sevin ve yaptığınız hiçbir şeyden pişman olmayın. Deneyim her zaman güzeldir.