Asırlardır sordum kendime
Sahi kimim ben?
Yıldızlardan örülü bir kazağım vardı
Kulağımdan gitmezdi
Havva'nın sesi
Prometheus gibi kovuldum
Coğrafya değişti
Karun oldum
Döndüm bir gün
Artık yüksek dağlardaki lordum
Tarihte bir gün Yusuf'tum
Kalın kalın zincirlerle
Kör zindanlara vuruldum
Kimseye tamah etmedim
Kimsenin insafını istemedim
Kalktım düştüğüm kuyudan
Boynumdaki kalın halkaları
Firavunun boynuna vurdum
Bir sabah uyandım uykularımdan
Sanırım bu kez İsa'yım
İçimdeki cennet bahçesinin gülleri
Tüm insanlığa yeter sandım
Anlamadılar beni
Gücüm yetmez sandılar
Onları yeksan etmeye
Haberleri yoktu belki
Teslim oldum, ellerimi kaldırdım
Kaldırdığım ellerime pranga vuruldu
Ben ölünce ağladılar
Onlar öldüm sandılar
Ben yükseldim, bedenimden ayrıldım
Uzandım galaksinin beşiğine
Yıldızlı gökleri saydım
Hikayem artık bitti sandım
21. yüzyılda uyandım