Felsefe hocama sorduğum ilk soru: İntihar etmek iyi midir kötü müdür? O an şaşırdığım şekilde cevap ikisi de değildi. Cevap, intihar etmenin nihilist bir davranış olmasıydı. Hayatından kaçmak için intihar edenler aslında intihar etmek istemezler, kendi içlerinde olduğu durumdan kaçmak isterler veya kendi içlerindeki duygu ve düşünceleri öldürmek isterler. Aslında bu, intihar için mantıklı bir neden değildir. Asıl intihar edenler, ederken o an hiçbir şeyin önemli olmadığını düşündükleri için intihar ediyorlar. Bu doğru olsa bile kendilerini kandırıyorlar. Çünkü o an aslında bir moddalar, kendilerinin her şeyi çözdüğünü sanıyorlar, bir nevi insan olduklarını unutuyorlar. Etrafındaki her şeyin, insanlarla olan ilişkilerinin, sahip olduğu her şeyin aslında bir hiç olduğunu düşünüyorlar. Buna yanlış veya doğru demeyeceğim. Ama bunun için intihar etmek, bence küçük bir çocuğun arkadaşları ona mal dediği için intihar etmeye çalışması ile aynı şey gibi geliyor. Kendilerinin kendince büyük bir farkındalık ile baş başa kalıp intihar etmeyi düşünmeleri, savaşta Japon bir askerin yenemeyeceği bir düşmanı görünce harakiri çekmesiyle aynı şey bence. Hayattaki bildiğim en önemli şey, kimsenin henüz doğruyu, yanlışı ve iyiyi, kötüyü bilmemesidir. Ben bildiğimi düşünmüyorum. O yüzden her şeye, olabilir diyorum. Bundan dolayı büyük bir engelle karşılaşınca o engeli kucaklamak bana en doğru geliyor çünkü gerçekle barışık yaşamamak, kafesin içindeki bir kuş olmaktır. Bundan dolayı hakikati bilmek, hayattaki en önemli şeylerden biridir bence.