Bir umut arıyordu…Kendi hayatından çalıp başka hayatlara veriyordu, onlarla bütün oluyordu… Yetmiyordu yalnızca kendi gözlerindeki ışık. Bakmak için görmek, görmek için etrafta başka ışıkların da olması gerekiyordu. Tuttu ellerinden, “gözlerime bak!” dedi. Bak ve gör ışığımı, yansıt dört bir yana bende olanı.

Yetmiyordu ona kendi ışığı, “Ayna ol!” diyordu bana, neyim varsa al, senin olsun. Yok olsun diye değil, ellerinde bolluk şayet, gözlerinde huzur olsun, ömrüne bereket olsun diye. Al bende ne varsa, kat kendi dünyana, sakın azaltma, çoğalt bedeninin verimli topraklarında.

Yetmiyordu sadece kendi gözlerindeki ışık, hasret duyuyordu, özlem doluyordu, acı işliyordu, ruhuna karanlıklar çöküyordu. Bakıyor ama görmüyor, anlıyor ama anlatamıyor, dokunuyor ama hissetmiyordu. Eksik kalıyordu, tek başına bütün olamıyordu.

Tuttu ellerinden, “dokun bana!” dedi. Dokun bedenimdeki saklanmış tüm duygularıma, dokun bedenimde yeşeren tüm arzularıma, bul beni “bende kaybolmuş tüm kaygılarımda” ama beni sakın bırakma.