uzaktaki evin penceresinde,

içine giren ince bir sızı olursa

dökemediğin o gözyaşı için

beni çağır sevgili


kimsesizler sokağına attığın adımın

bir çıkmaz sokak olduğunu görünce

kaldırımda tek başına kalmışken kendinle

yanına yanaşan köpeğin başını okşa sevgili


sevilmediğin toplumdan kendini soyutlarken,

dinlediğin bir notada kendini unuturken,

yapacağın ilk iş düşüncelere sığınmakken

kalbini yorma sevgili


yüzünü umutsuzluğa çeviriyorsun,

tek bildiğin şeyin bu olduğunu sanıyorsun,

karamsarlık çöplüğünde kendini arıyorsun

bulacağın tek şeyin

kalbinden ruhuna uzanan bir köprü olacağını unutuyorsun


sevincini sorguluyorsun yüzündeki,

soğuk günlerin ardında arıyorsun güneşi

hoş geldin yanıma

aradığını bulamıyor insan,

tek başına.