Beni seveceksin tanrım,

Doğuran ana ne kadar mecburduysa bebesini emzirmeye

Babası ne kadar mecburduysa doğurttuğuna bakmaya

Öyle mecbursun beni sevmeye


Tanrım, sevsen de sevmesen de kabul edeceksin beni

Kendini kabul ettiğin gibi

Ve karşında sana baş kaldıran iblisi

Yok etmeyip cezalandırdığın gibi

Kendini yok edemediğin için kabul edeceksin beni


Mecbursun beni görmeye tanrım

Yarattığın aynalar kadar kesin

Ve onca çirkinlikle ayan beyan

Beni olduğum gibi görmeye mecbursun tanrım


Duyacaksın tanrım beni

Her saniye bir vaazda adını duyurduğun gibi

İçime sıkıştırdığın ruhun sancısını

Sen de çekeceksin tanrım, kendi nefesini


Tanrım bana dokunacaksın

Cennetinden dünyaya lütuf indirdiğin

İndirip bir çiçeğin başına kondurduğun çiğ gibi

Hem saçlarımı okşayacak, hem saracaksın tanrı yaramı

İşbu ki tüm bunları dokunmadıkların yaptı


Görecek ve göstereceksin tanrım

Gösterecek ve uyandıracaksın beni

Ben kaçmaya binbir meziyet bulsam da

Yılan deliğinde bulup sarsacaksın

Unutmak için yalvaran hafızama

Bir daha adını hatırlatacaksın


Tanrım, seveceksin beni

Annem gibi

Ve düşmanını sevmeye mecbur her kadın gibi

Öldürmek istese de senden korkan

Korkusundan şefkat doğuran tüm anneler için

Pişmanlığı kendinden koparıp üzerine attığın insanların gibi

Tüm meziyetlerinle seveceksin beni

Ben ki halifenin sinsi dostu, oğlunun son akşam yemeği

Cennetinde cennetten al meyvenim

Bir insan gibi mahzun ve bir insan gibi ihtiraslı,

Yarattığın terazide seni ölçenim

Ben senden bir parça ve ne yazık en adisiyim

Cehennemine ilham, ateşten kulunum

Ben ki, senim

Kendine kanıt olsun diye tanrılığın

Beni sen gibi, senden bir parça gibi

-Ki senden bir parçayım

Beni kendini sevdiğin kadar seveceksin tanrım.