II

herkese selam dostlarım bugün olduğumdan da yorgunum,

iki ucu belirsiz bir zaman çizelgesinin bir noktasında takılıp düştüm, ilerleyemiyorum

kanayan dizlerimi sevemem, 

olamıyorum çoğunuz gibi ama gizlice deniyorum

ruhumla savaşımı sessizce veriyorum

Şu ipin üzerinde bir adım geri gitsem isyan sesleri duyuyorum, 

bir insan nefret etmemeli bu kadar geriden

ama ne yapsın ileriyi de sevemiyorsa?

geriyi kendim kararttım, ilerisi içten karanlık

kurtulamıyorum karanlıklardan, 

yarısı erimiş şimdinin mum ışığına kaldım.

III

Bazen unutulmayı sevmekten daha kolay buluyorum.

Yalnızlığın pis cümbüşünde kendimle savaşırken, 

insanları incitmemiş olmanın hazzını taşırdım eskiden.

Şimdi ise anlaşılmak için yalvarıyor, yakarıyor dudaklarım.

Bir bakışta okusun istiyorum bir çift güzellik beni ama olduramıyorum

Gözlerime yerleşen ifadesizliği eritemiyorum

Başımı koyduğum omuzları çürüttüm istemeden ama başımı da zor dik tutuyorum

nefret doluyum, yalnızca içe yönelik bir nefretle tanımlanabilirim artık

nefes alan cansız bir özür cümlesi oldum artık.


Hoşça kalın dostlarım, bugünden alacağım bütün darbeleri aldım.