Ne yapmam gerektiğini, ne yapacağımı bilmiyorum ve bu tek bir konu üzerine kurulmuş bir cümle değil. Hayattan gittikçe koparken çaresizlik denen hissin yüreğime yerleştiğini gün geçtikçe daha iyi anlıyorum. Bir şeylerin sınırındayım, onların ne olduğunu bilmiyorum ama sınırdayım. Ne düşündüğümü ve bunların çözümünün ne olduğunu bilmiyorum. Aslına bakarsanız bir çözüm arıyor da değilim. Günler geçiyor, haftalar geçiyor, aylar geçiyor ve ben olduğum yerde saymaya devam ediyorum. Devam ettiğim tek şeyin bu olmasıysa canımı sıkıyor; yaşamaya devam edemiyorum. İnce bir çizgi var zihnimde, orayı ikiye ayırıyor ve iki taraf da birbirinden oldukça farklı olsa da canımı sıkmaya devam ediyor. Canımın sıkıntısı zaten hiç geçmiyor ve buna alışmaya başlıyorum. Bir de bırakmaya çalıştığım ama bir o kadar da sıkı sıkı sarıldığım şeyler var. Apartman kapısının önüne çöküp sigara yakmalı şeyler bunlar, on dakikalık yolu yirmi dakikada yürümeli şeyler, evden erken çıksam da gideceğim yere geç kalmama sebep olan şeyler. Onların ne olduğunu, az önce de söylediğim gibi, bilmiyorum. Bilmemek beni artık eskisi kadar yormuyor, buna alışıyorum. Alışamadığım şeylerden biri de bu olmadığı için herhangi bir şey hissetmiyorum ama "mutluyum." demek istedim, mutluluğun ne olduğunu anlayamasam da. Sorun değillerle idare ediyorum bir süredir. Beni meşgul eden, kalbimi kıran ve boşlukta hissetmeme neden olan şeylere sorun değil diyerek yaşamaya çalışıyorum; sorun olan her şeye sorun değil diyerek. (Konudan konuya atlayarak ne yapmaya çalışıyor bu deli diyorsanız eğer, söylemeliyim ki bunu da bilmiyorum. Sorun değil.) Gün içerisinde kendimi ayakta tutmanın yollarını arıyorum bu aralar, bulabildiğimi söyleyemem henüz, bulmuş olsaydım yansımam bu kadar yorgun görünmezdi. Bu yansımaya yorgunluk diyen benim, diğerleri gerginlik diyor. Onlara kendimi açıklayacak kadar dinç hissetmediğimden cevapsız bırakıyorum ama bu beni sahiden geriyor, yani cevaplamama gerek kalmıyor diyebiliriz. Tutarsız biri miyim yoksa bunlar normal şeyler mi, kafam çok mu dolu yoksa hiçbir şey düşünmeden öylece durmak benim doğamda mı var henüz çözemedim. Hiçbir şey düşünmeden öylece durmak sahiden doğamda var olabilir ama bundan da emin değilim, bazen aklımda onlarca şey olduğunu ve bunların boynumu kıracak kadar ağrıttığını düşünüyorum. Göründüğü üzere düşünmeden öylece durmak benim doğamda yokmuş. Öyle olduğunu sandığım anlarda bile bunu düşündüğümden söylüyorum, yokmuş. Kendimi kandırmayı becerdiğimi düşünüyorum. Şu anda da kendimi kandırarak bu satırları noktalıyorum.