Uzun tüfengin doludur yedi şapele doğru
Şarkın ve garbın masmavi kirişlerinde yorgun
Neşterin vücutlu bir deriye sürtülmesi gibi ayın
Yarılıp ikiye ayrılması ve bu yüzümden fırtınalara
Karşı önlem alamamam ve bu yüzünden
Uykulardan sabahın basamaklarına tırmanışım
Kaküllerin çarparken alnına namerde kalkan tokat gibi
Bunu sana bu şekilde söyleyemem çünkü
Demir ataşesi kızıl sesiyle maviliklere kurban gidebilir
Yol geçen hanlarına arada uğrarım
Belki eli Romalı bir gestapo belinde luger ile
Görürüz de bıçkın bir general selam verir gibi
Kendimi dar kalıpları içinde buluyorum sokakların
Telaffuzu bile zor taarruz etmeninse
Savaştan kaçmak, boynunu süngünün ucuna asmak
Ve beyaz bayrağını dalgalandırmak duvarların
Biter birazdan gölgesinden öptüğüm film
Oksijen ve hidrojenin de birleşmesini çok isterdim
Çünkü çiçekler sunmak sana, başına taç yapabilirsin
Ceket işlemek sana morun fazlalığı koşuluyla
Ayağıma bombalar düşerken bu mümkün olmuyor
Ve sesinin ense kökümden bir adım daha atmasına
Ben seni düşünmeden bir dakikanın içine bilmiyorum altmış saniyeyi nasıl sığdırırım?
Geri gelirsem bir gün hep aynı koltukta oturursam
Tabanlarımı vurarak çatıya ama konuşmazsam hiç
Onlar yalın basıyorlar notalara çıplak, düşüyorlar
Ruhlarını arkada bırakmadan birer birer
Ve birer birer
.
2020-11-26T01:43:04+03:00Teşekkürler Feyza hanım.
Feyza Yaldız
2020-11-25T22:57:08+03:00Kaleminize sağlık.Üslubunuz ve kelime seçimleriniz çok güzel. Çok keyif verdi bu şiiri okumak bana.