Ah o yakışıklı, beyaz atlı prensler
Önce çelmeyi takıp, sonra kucaklarına düşmen için uygun pozisyonda bekleyenler
Bir insanı tanımayı, annesinin kızlık soyadına kadar bulmak zannedenler
Ah o akıllı, ömür boyu beklenen beyaz atlı prensler
Önden fırlayıp, kapıları açan centilmenler
Külkedisi misali, bir ayakkabı numarasını takip edenler
Nihayet bulunca sahibini, eğilip ayakkabıyı nazikçe giydirenler
Giydiğinde topuklarını kırıp, fazla uzağa gidemeyeceğinle övünenler
Gülerler, anlamadıkları şakalarına ama olsun, güzelsin
Düzeltme hayaliyle yanıp tutuşurlar seni, belli ki biraz terssin
Keşke evin yıkılsa da beklesen seni kurtarmaya gelsin
Belki kahramanın olursa, sen de onu seversin
Karanlık gecelerde etrafta yoktur bu prensler
Doğan Güneş'le birlikte, atlarının sırtında ilerlerler
Seni belinden kavrayıp, hep arkalarına atmak isterler
Pislik içindesin sanıp, çamur banyonu da bölerler
Beklerler, kitaplardaki her adamı çalışıp
Denerler, acaba senin üzerinde hangileri çalışır?
Çalarsın atlarını, çaldıkları zamanına karşılık
Atlar özgürleşir, prensler yayan giderler;
Beklemiyoruz,
Demode oldu artık beyaz atlı prensler.
Tuğçe
2024-08-11T22:15:12+03:00Teşekkür ederim. :)
Berkant Demiray
2024-08-06T14:05:00+03:00Son kıta çok güzeldi :) Kaleminize sağlık