En parlağını seçmiştin

Ne çok yakışırdı sana.

Ne de güzeldi, haşin ama parlak

Beyaz ciltli kalın bir kitap.

Onunla sevdin bazı gece saatlerini, değişmez oldun gündüzlere.

Güneşe tercih ederdin, beyaz parlak kağıdını.

Tozlu rafında güneş gibi parlar,

Okuman için adeta yalvarırdı gözlerine.

Haykırırdı tüm sesiyle.

Bir ay sürdü kitabı bitirmen.

Bakmadın yüzüne aylarca,

Bir gün göz göze geldin ya rafta.

Bekliyor sandın seni değil mi?

Duruyordu ne de olsa usulca, unuttuğun tüm kitaplar gibi.

Benzemiyordu diğerlerine

Fark etmen zaman aldı.

Okuyamazsın artık,

Ne okumaya hevesin kaldı,

Ne de gözlerin eskisi gibi görüyor.