konuşmak istediğimde susar. ağzımı bıçak açmadığında bıçak tenimi yaralar. 'sana bir şey yapmışlar.' der. 'kimse bana bir şey yapmadı.' derim. içimden bir ses yükselir. 'ben ne yaptıysam kendime yaptım.'
'sen şimdi kafaya onu takıyorsundur.' der. 'ben intihar etmek istiyorum.' derim. bu sefer içimden.
ben bir sigara yakarım. öyle keyfi değil. 'ölmek için içiyorsun' der. 'keşke hemen öldürseydi.' derim. bıçağımı elimde gezdiririm. sonra da katlar cebime koyarım. 'her şeyin bir vakti, zamanı var.' derim. kapımın önünde kedi severim. o da hayalidir biraz. kedi falan yoktur kapımda. hayalimde sarılırım yalnızlıklara. sabah 5 suları. karışmak için kaygılı topluma, özenle hazırlanırım. her yeni ölümcül güne uyanırken pek meraksızımdır. bir büyük umut beslerim geceden sabaha ama, uyandığımda kuru otlar karşılar beni.
ben biraz siyahım belki biraz mavi. ya göğe yükselirim ya da okyanusun dibine çökerim. kahverengi bir iple kendimi asacağım günü beklerim. biraz da ölüme aşığım. kimse bilmesin isterim. veda şiiri kapımda, veda edeceğim güne hasretim. ama pek hazırlıksızım, jiletimi temizlemedim. babamın bir silahı var ama, kuru sıkı olmasından memnuniyetsizim. bir zamanlar bir arkadaşım intihar etmişti, adını ara sıra yâd ederim. yine bir zamanlar bir arkadaşım intihar etmişti. ara sıra kendini vurduğu yere giderim. ama ben hiç gitmedim sonumu getireceğim yere. korkak yürürüm biraz ayaklarım güçsüz. belki de hep oradayım diye gitmemiş olabilirim. pek hazırlıksızım, kalemim kağıdım ve yok hiçbir şeyim şu hayatta. sevgimden başka. öfkemden başka. her şey unutulurmuş zamanla. kimse okumasın yazdıklarımı bu saatten sonra. gidip bir şarkı çalar, kan dökerim. resim çizerim. barış'ı anarım. şarkı söylerim. ölürüm.