zihnimin bu yakarışı

kalbimin feryat figan ağlayışı

bu dört duvar arasında bunalışım

her sabah bir hiç uğruna uyanışım

tüm gücünle koşmanın uzaklaşmaya yetmeyişi,

insan kendinden nasıl kaçabilir ki?

varını yoğunu ortaya koymanın bir anlam ifade etmeyişi,

bu prangalardan nasıl kurtulabilirim ki?


çaresizlik midir beni buralara hapseden

yoksa ben miyim kendi hayatımın gardiyanı?

biçare düşmüşüm hep aynı yaranın nüksedişinden

bu olsa olsa bir mahvoluşun dramı.


ah, bilmezsiniz ben nasıl da tersiyimdir her şeyin

yaşamın, ecelin, sonucun ve sebebin

henüz yolun başındayken tüketmişiz, ondandır ki

bahsi açılmaz artık hiçbir dünyevi meselenin.