Nasıl olduğunu bildiğimi sanmıştım. Bu yolu yürümeye başlamadan çok önce her şeye hâkim olabileceğimi düşünmüştüm. Ah, ne aptalcaymış. Ne yürüdüğüm yol yolmuş ne de ben bir şeylere hâkim olabilecek kadar düşünebilmişim.

Kaybettiğim her yaşanmışlıkta aslında yeniden bulduğumu sanmıştım kendimi çünkü bu mağlubiyetleri kendi içimde güzellemenin en kabul edilebilir yolu sonunda bir edinim sahibi olabilmiş olmaktı. Kendime kazandırdıklarımı düşünmekten kendimden götürmüş olduklarımı göremeyecek kadar da bir hayli körleşmiştim. Kim bilir, belki de halen öyleyimdir. Elde ettiğim edinimlerle yeni bir ben yaratmaya o kadar adapte olmuştum ki eski benin içerisinde sevdiğim neler var diye bakmaya ihtiyaç duymamışım. Ben beni benliğimden koparıp, adeta başkalaştırıp bir de kendimden eskisi gibi olmasını beklemişim. Acıma duygusu bile benim bu davranışım karşısında mahcup olurdu sanırım. Yapayalnız, kapkaranlık kasırgalı bir gecede yapraklarını dökmemeye gayretli bir çiçek gibi direnmeye çalıştığımı düşünürdüm hep oysaki yalnız gece de benmişim, o şaşalı kasırga da… Hep beraber birlik olarak yine bana tuzaklar kurup, içimdeki o masum küçük kıza oyunlar oynayıp onun yaşamını güçleştirmeye adamışız kendimizi. Biçare gözlerini açmaya korkar olmuş bir daha güneşi göremeyeceğini düşündüğünden. Tüm bunlara rağmen direnmeye devam etmiş, belki de kalbindeki inanç onu hep sıcak tuttuğundan, bütün oyunlara rağmen o saf gerçeği görebildiğinden ayakta durabilmiştir; hiç bilmiyorum. Çünkü artık tanıdığımı düşünmüyorum kim olduğumu. Zarafetle şapkamı çıkarıp yenilgimi bildiriyorum kendime, oyun bitti. Kaybeden de kazanan da benim ve artık birbirimizi tanımanın vakti geldi. Geçmişimdeki küçük masum kız, geleceğimdeki kim olduğunu bilmediğim o yabancı ve de şimdiki oyunu kaybetmiş ben, hepimizin konuşması ve de dinlemesi gereken çok şey var. Ya hikayeler yazmak için geleceğe yeni yollar açacağız ya da şimdiden başlayıp geçmişe dönerek mahzun anılarla kendimizi yavaş fakat bir o kadar da ıstıraplı bir yola sokacağız. Anahtar bizim elimizde, ya gözlerimizi hep beraber açacağız ya da yeniden aynı oyunu farklı zamanlarda bambaşka yaşamlara bürünmek için oynayacağız.

Seçim biziz!