aynada kendi yüzümü gördüğüm bir an var,
seni unuttuğum, yalnızca kendimi gördüğüm bir an.
bu boşlukları ben yarattım,
biliyorum içlerini doldurmak adına hiç çaba sarf etmedim.
"şimdi bu boşluğa uzun uzun bak" diyorsun,
kim bilir kaç gecede çıkabildim içinden.
belki hala debeleniyorum.
işte sen tam orada yanımdaydın.
sayrı yataklara çiçekli nevresimler örtüyordun,
beni her gece gözlerimden öpüyordun,
hissettirmeden okşuyordun saçlarımı,
"neden böyle olduk?" diye fısıldıyordun bazı geceler.
sen biliyor musun?
bazı geceler insan insanın uçurumu olur ya,
düşen kim, iten kim anlayamazsın
gidersin de mecbur kaldığın o çıkmaz sokaktan geçemezsin.
işte tam orada,
sana yavaş yavaş değil de uykuya dalar gibi aşık olduğum o köşe başında,
ağladığım kaldırımda,
ellerini kalbime koyduğum o pastanede,
her birinde bir uzvumu bırakarak gidiyorum.
bu benden kurtuluşun,
bir daha dönmeye yüzüm olmaz.
bu seni kaybedişim,
bir daha kimse o uçurum kenarında benimle oturmaz.