Öpülecek eller toprak altında kaldı

Sen hâlâ yüzsüz gibi kornalara basıyorsun

Neden karşılaştık, nerden çıktın şimdi

Ne zaman seni görsem içimde bir kuş ölüyor

Biliyorsun


Hayatım karanlık bir sahneden ibaret

Ve sen, sahneyi terk edip gidiyorsun

Ne yapsan olur ki bunca günaha kefaret

Sen en hakikisinden bir facirsin

Biliyorsun


Her şeye olabilir demekten ne kadar yoruldum

Kaç gece gözlerim kurudu ağlamaktan

Kime anlatıyorum ki ne görüyor ne işitiyorsun

Hayatı sevmek istediğimi aslında sen de

Biliyorsun


Sen tatlısın ben tuzlu, dalgalı bir deniz

Yağmur yağsa da ruhuma temizlensem

Bulutlar nemli, hava sisli, evim sessiz

Bütün karşıt düşünceler aslında elzem

Biliyorsun


Aslında sınav basit, bir ağaçtan çözmek Tanrıyı

Yanıma seni alsam keşke, sen huzura gidiyorsun

Dindiremedim ne yapsam başımdaki ağrıyı

O gitmedi ama sen meleklerin zoruna gidiyorsun

Biliyorsun


Beni inandırmaya çalışman hayata emsalsiz

Ne kadar bedenim bu bataklıkta yansa da

İnanıyorum ruhlarımız mutlu, kedersiz

Yalnız bırakma beni bu karanlıkta, korkarım

Biliyorsun


Şimdi uzaktasın ufuklar kadar

Umut etmek bile artık değil umrumda

Sararıp soldun bu naçiz ruhumda

Ben sensiz de bir şekilde yaşarım

Biliyorsun