bu rengi hatırlıyorum,

ki gökyüzünü telaşlandıran 

bir çarşambayla eşdeğer kokusu vardı 

biliyorum.


içimden, ağaç kabuğundan sivri sesler geliyor, tırnak aralarıma, 

avuçlasam

ellerimi boyayacak 

biliyorum.


hepsinin sebebini böyle karmaşık yazarak çıkardığım

bir sinir olduğunu

biliyorum.


fakat, kurulasım geliyordu yine derken

çalınasım beş defa

uyandırmak amacında değil 

daha çok rahatsız etmek uğruna

başında beklemek 

istiyordum insanların, başardım sanırsam 

fakirleştikçe kazandığımı düşündüğüm kişiliğimi 

bırakıyorum akşamüstünde bir suya

öyle narindi, öyle dernek açan iyilikte idi 

geçti, artık geri gelmeyeceğini 

biliyorum