Bilmiyorsun…
Yüreğim yüreğinin tam hizasındayken
Diplomasız mimarların köprüleri kuruluyor
Çivisiz…
Gözlerinde buğulanan o ıslaklığın
Mezopotamya’da ilaç niyetine sürülüyor
Reçetesiz…
Dudaklarından dökülecek o ses dişlerine çarpıp bana gelene kadar
En güzel serenatları yapan Juliet
Dilsiz…
Sıcaklığını bedenime dövüyorken
Okyanuslar ikiye bölünüyor
Emaresiz…
Saçların bir sürü…
Saçların…
Mevcudiyetimin hangi kıtası olduğu fark etmez
Saçların bana değdiğinde
Çoğu siyah,
Gri ve beyaz.
Askerlerin!
Ruhumu işgal ediyor
Bedenimin sancağı dalgalanıyor.
Delilik bu…
Saçların parmaklarımın arasında akıyorken
Sana söylemiştim ya hani
İki yanı ağaçlı yolları çok severim diye
İki yanı ağaçlı yolların
Bütün ağaçları devriliyor.
Kesersiz…
Sen bana bu denli sahip oluyorken
Ve ben umarsızca sende kayboluyorken
Metafizik devreye giriyor
İspatlanmamış tüm hipotezler
Kanun sayılıyor
Bilimsiz…