bileklerinden tuttum
kanının damarlarından akışını hissettim
kendi alnımda bir başka nabız olarak attı
senin ağır ve yorgun nabzın
iki yanımdan akan renkler artık kavuşmuş hallerdeydiler
kendi renklerinin canlarına
çünkü bileklerin canlı, bileklerin ipince.
konuşmaya başlasaydın hele
bana dair bir şeyler söyleseydin
adımı mesela, sevdiğim başka bir şeyi
ölürdüm oracıkta bir sessizlik olarak
hiç değilse gözlerin gözlerime
oradan ta içime baksaydı
ölürdüm oracıkta ölüm olarak.
sen sadece etrafımdan akan renklere bakmayı
bana bulaşmayışlarını görmek istedin
işte o kadardı her şey
kurduğum her şey yıkılırken,
artık kimsenin tapmadığı tanrılar gibi
sadece "yine" diyebilmek çıktı içimden.