Fakat ne küçük şeylere yeniliyorum öyle

Bundan değil midir ki kendime dargınlığım

Yel esse bozulacak matemim

Ağzını açması için bıçağa gerek yok

Biliyorum, onun suskunluğu kendine

Öteden yargılarınızla incitirken onu

Kanlı süt banyonuzdayken üstelik

Bir insana bu yapılır mı?

Bir insan bunu yapar mı?

Muhatabı olmazken hiçbir sorunun

Şimdi neden kızıyorsunuz haklı bir nankörlüğe?


Bugün yerler ahşap

Tavanlar çelikten

O arada kalmışlıktır

Kanepeleri döne döne ezen


Fakat ne gülünç çağlarım olmuş

Birini yüzyıl sevip bin yıl acısını çekmişim

Yer kımıldasa bitecek gösteri

Yeri yerinden oynatmayan her taş başına düşüyor

Biliyorum, onun yarası kendine

Onu düşünmemek için toplanırken kapılar ardında

Üşüyen çocuk bedenlerinin alttan ısıttığı salonlarda üstelik

Biz kimiz, neredeyiz?

Siz kimsiniz, neden oradasınız?

Yine hiçbir soruyu duymazken

Neden kızıyorsunuz fakirlik beğenilmedi diye?


Yarın yerler toprak

Tavanlar tahtadan

O arada kalmışlıktır

Cehennemi dolduran.