Sana kendimi nasıl anlatırım bilemiyorum

Seninle nasıl konuşulur ve sen herkese söylenen bayat, eskimiş sözleri hak ediyor musun çözemiyorum.

Bazen kendime, kendimle aşkın boy ölçüşebilirliğini kanıtlamak istiyorum


Sana daha fazla şiir yazmalıyım mesela

Bu aralar şiirleri pek sevemiyorum

Başkasının sevdasında seni nasıl göreyim,

Başkasının gizlisini sana nasıl kondurayım? 



Ya da kendime bir ay öncekinden daha fazla sevgi çetelesi tutmalıyım

Bir önceki aydan daha çok sevmeliyim seni 

Daha az kırmalıyım, kırdıkça içinde kanlara bulandığım o kalbi

Daha fazla hatırlamalıyım mesela 

Daha fazla güzel söz söylemeliyim

Daha az öfkelenmeli ve daha az sitemler etmeliyim


Seninle kırlara çıkmalıyım bazen

Bazen, çiçek açan ağaçlar altında oturmalı 

Ve üzerimize yağan çiçeklere

Bulunmalı, ıslanmalıyız



Denizi seyrederken hafiften omzuna yaslanmalıyım

Gözümü kapatınca çok güzel korkuyorsun diyeyim mesela.

Şu elimdeki narin beyaz lalelerim bile kokunun önüne geçemiyor diyeyim.


Bazen sevimli, yaşlı bir teyzenin dükkanına girelim

Birlikte kolay gelsin diyelim, o da gülümseyerek bize baksın

Bizde gelecekteki bizi düşleyelim.



Bazen bir çocuk sevelim.

Ama çocuk biraz mahzun olsun, erdemli, kibar ve olgun

Elbet çocuktan, çocuğu ayırt etmeyiz.

Ama bu çocuk bize, kendimiz olmayı öğretsin.

Ve kendimiz kalmayı da.


Ve bir gün iki kedi görelim

Boğaza karşı sımsıkı tutunmuşlar birbirine.

Güce karşı sevgi ve sevginin gücüne karşı deniz

Hangisi aşılır, hangisinde yok olur insan soralım 


Var olmanın bir diğer adı olsun aşk

Yoğrulmanın bir diğer adı

Yanmanın, yorulmanın,

Kimi zaman kıvranmanın

Lakin vazgeçmemenin

Vazgeçememenin

Gönlünü vermenin adı olsun aşk .



02 Mart 2024