bir akşamüstü yalnızlığında
topuklu ayakkabıların seslerinde kendimizi buluruz
yanımdan süratle bir hikaye geçtiğinde
benim gözlerim berber dükkanının tabelasına dikildi
hızlanırız, sanırız ki berberler hep çok güleç
topuklu ayakkabılar başımı başıma vuruyor
alnımı kırıyor tırnaklarımı kanatıyordur, çatlıyor anlam
ama unutamıyorum
sokak lambasının nasıl bir ışığı var
bir filmdeymişim gibi elimde şiirim
yanımdan hızla geçen hikaye
siz de trençkot giyer misiniz
ve mavi araba (o araba beyaz bir Opel)
plakasına takılır gözüm
berber dükkanı darılır bana
bir kuş benimledir, öper gagasından salarım sonra
bir akşamüstü yalnızlığında topuklu ayakkabılar alnımı anlamı çatlatıyor
bir hikaye kaçıyor yanımdan,
sokak lambasını düşlüyorum