Bir an olur bazen;

Saniyelik bir an

Zaman kavramı altüst olur

Bitmez tükenmez bir an

Ölümün kıyısındaymışsın gibi gelir

Uçurumun kenarında düşecekmiş gibi

Bir el tutup çeker seni

Kurtulur, ferahlarsın da

Akıl erdiremez zihin;

Bunun şükrünü nasıl eda edeceğine



Bir an olur bazen;

Düşüncenin dipsiz kuyularının tenha bir köşesinde yalnız kalırsın

Kafanı kaldırıp yukarıya bakarsın da;

Göremezsin, bir parmak boğumu tanesi büyüklüğünde tek bir dahi ışık

Sonra, bir ip bulup ona tutunursun da;

Arşın en tepesine kadar çıkar,

İzleyip çözersin zihnin labirent odalarını


Bir an olur bazen;

Çekersin derin bir nefes

Korkarsın geri bırakmaya

Bıraktığında rahatlayacağını bile bile

Tutarsın içinde,

Boğulana kadar sınırlarını zorlarsın

Bir nefes bir ömür götürür o an

Tüm cesaretini toplayıp havaya karıştığın an gelir de

Dünyanın en hafif maddesine dönüşüverirsin


Bir an olur bazen;

Keşke ve iyi ki'nin buluştuğu an

Keşfedersin yeni bir duygu

Sığdırırsın aynı kalıba hüzün ve sevinci

Siyah ve beyazın griyi oluşturduğu gibi

Anlayamazsın tadının acı ya da tatlı olduğunu

Zıtlıklar çarpışır

Ve sen atarsın,

Yeni doğmuş bir bebeğin sebebini bilmediği anlamsız gülücüklerden