O gün soluk yeşil taş duvara bunca yıl gözümün gördüğü karanlıkların siyahının, görmediği ışıkların parlaklığının hesabını sordum. Karşımda eğilip bükülmeden dimdik duran zamana soramadığım hesabı o soluk yeşil duvara sordum. Sonra anladım ki ikisinin de verdiği cevap aynıydı. Kime sorsam, neye sorsam cevap her aynıydı. Af dileyeceğim ama zaman kaşlarını çatmış geç kalmama ölesiye kızıyor. Her şeye inat arkamdaki önümdeki binanın mavi camına güneş öyle bir yansıyor ki zamanın gücüne kafa tutacak neredeyse. Belki de tuttuğu olmuştur. Önemli olan kaç defa yenildiğin midir yoksa yola kaç defa çıktığın mı? Bugün bu mavi binayla ortak düşüncemiz. Oysa zaman hep sessiz kalarak uygun olan bir anda cevaplıyor her soruyu.