O gün hiç kimse yoktu 

Belki de öleceğine inanasın diyedir, dedi her şey 

Çaresizlik alaya alınacak bir konu değildir

Alay etmiyordum da gülümsemek hakkımdır 

Dedim en azından 

Bir insanın gül gibi eğilmesi 

Başı önde hem de hiç gül almamışken 

İşte buna ölecek gibi oluyorum, dedim

Ama ölemedim de hiçbir vakit 

Gülümsedi, benimkine benzemeyen bir tebessüm 

Görmediğim bir hâl 

Sen bu kadar çabuk gitmesen olmaz mıydı?

Tamam dedim kendime, artık gül bahsi yok

Kapatalım 

Çiçekler de yok 

İşte şimdi elimde keskin bir cam parçası

Yeni bir sayfa açıyorum

Tertemiz

...


Yıldızlar oradaydılar o gece

Diktim gözlerimi gökyüzüne 

Neden hiç vazgeçemedim?

Bıraksan bir yüz yıl daha düşünürdüm

Ki hiç ağlamadım o gün, eskiden olsa ağlardım 

Bunun henüz benim için meşru olduğu zamanlar 

Bu uzaklar neden varlar?

Neden bir türlü kurtulamadığım kamburdur sırtımda 

Bunu da düşünürdüm

Sevemedim her neyse  

Gülümsedim, benimkine benzemeyen bir tebessüm, böyle güldüğüm görülmemiş 

Bu defa yıldızlar yok, ne oldu?

Belki de hatırlatmasın diyedir o geceyi, dedi

Bu denli gerçek olabileceğini bilmezdim birinin 

Ya da yıldızların bir insanda belireceğini ansızın 

Bir ihtimal olabilir bile demedim

İşte şimdi yeni bir gün doğuyor

Bu defa elimde keskin bir cam parçası yok

Ne ise farklı her şeyden

Kimse bilmiyor, eminim

This or that, suicide is inevitable for a poet* diyor biri

Ben kaçınılmaz olan hiçbir şeye inanmıyorum.



*Şöyle ya da böyle intihar kaçınılmazdır bir şair için.