Son defa dönüp baktı arkasına,

amacı kimseyi görmek,

geçmişini hatırlamak,

kendini bir şekilde iyi hissetmek değildi.

Öyle bir baktı ki,

karşısındaki de döndü hissedip.

Kırdı kaşlarını,

titredi hafif hafif dudakları,

sözler hücum etti boğazına,

lakin çıkamadı hiçbiri,

sadece baktı gözlerini ayırmadan.

Sanki kalbi dursa gözleri kapanmayacakmışçasına…

Sonra birkaç kelime döküldü ağzından,

birkaç cümle…


Nereye gideceksin hep benimle buradayken?

Çok muydu bu kadar sevgin ki,

başka kimseyi sevemeyecek ettin beni?


Kalbi, ruhu, bedeni bendine kal dese de,

Çevirdi kafasını, yaktı iblisini,

usul usul kalbinin kapladığı karanlığa karıştı…