Bedenler üstünde bir bıçak
Aydınlatır yasa boğulmuş geceleri
Umutları göz yaşları sular
Bak, görmez açık gözleri
O bıçakların sırtında
Sevişir boş parklarda kadınlar
Aynı gecenin sabahında
Kederle kapandı tüm kapılar
Lüzumsuz artık bahsetmek
Bağlanmış kabuklarca yaralar
Öpüşmek gibi seni sevmek
Dudakları zehir saçan yılanlarla
Altı çizili cümlelerde kaldın
Okunmaz artık aynı satırlar
Uğrarım belki, bde sana
Toz tutmuş sayfalarda
Bu yol karanlık olsa da
Olmaz öpmek artık seni
Velhasıl bir bıçak sırtında
Öldürür beni, dudakların zehri