Konulara ; açıkçası diye girmek mi , ne bileyim ya diye girmek mi daha bezmişlik içerir diye düşünceler içindeyim.

Matematiğe göre belli ki bir bezmişlik içerisindeyim.

Kendime göre hala yarım şişe şarabım var.

Şarabım bittiğinde yeni bir tane açmakla, biten şarabın mantarını kolye yapmak arasında yeni düşünceler içine gireceğim.

Buna kendini tanışmışlık diyemeyiz ,kabul hiç değil, tekrara düşmek bir yere kadar ,

Neyse kendimle meselelerimi tanımlayamayacak kadar kendime dolanıyorum.

Çözemez miyim çözerim ama kim ister ki çözülmeyi?

İlmek ilmek örmedim bu düşünceleri, tığ işi trabzandır benimki. Önce ikili, sonra üçlü trabzan derken uzattım zincirleri.

Sökülmesin diye değil ne kadar emek verdiğimi göreyim diye.

Onca emekten sonra kim ister ki sökmeyi ?

Bir büyüğüm "bitti dersin biter "demişti.

Başlangıçta mı?