- Bak çocuk, dinle beni.
Okyanuslar dökülse kafamdan aşağı,
Volkanlar patlasa bu sönmüş bedenimde,
Unuttuğum her şey çalsa kapımı
Ruhum uyanır mı o tatlı uykusundan?
Sen söyle.
-Bence bir ihtimal var be
Bak şimdi ne anlatacağım,
Kulak ver diyeceklerime.
Yıkılsa tüm tabular,
Savaş açılsa artık cahilliğe,
Kazanan bu sefer vicdan olsa
Ve armağan etse zaferini merhamete
Ne güzel olurdu değil mi
Asıl şimdi sen söyle
-Bu kadar mı sadece?
-Hımmm...
Mesela kuş olsak bir kereliğine
Biraz da yukarıdan baksak olanlara bitenlere
Aaaa o da ne öyle!
Yoksa özgür müyüz bu sefer
-Ha ha ha! yok artık sen de
-Bu sefer de mi değil?
Peki, peki
Canlı olmayı denesek sadece bir günlüğüne
Toplasak bütün boşa çekilen nefesleri,
Bu bitki örtüsü hissizlik olmuş dünyadan
Ve atsak insan dediğimiz altı delik çuvalın içine
Üstüne üstlük...
-Hiç yorma nefesini bence
O kadar önemsiz ki artık bunlar benim için
Yazma gereği bile duymam günlüğüme
- Ne oldu, niye sustun?
-Sanırım konuşma sırası sende...
-Öyle olsun bakalım
Hazır mısın ona söyleyeceklerime?
-Bilmiyorum, belki de
Bu arada ona derken, kime?
"Günaydın dünya
Günaydın evet
Sana sesleniyorum tabii aptal, ya kime
Nasıl gidiyor bakalım?
İyi işte biz de
Ne diyeceğim sana
Gerçekleşir mi şu sabinin hayali sence?
Ne o, yoksa sen de mi onun tarafındansın?
Hadi oradan canım
Baksana güneşe, batıdan doğmuş yine."