Bir Dağ Gezgini


Uğultularla uyanırım, kara lekenin damgalandığı dağda,

Vaşak belirir yırtıcılığıyla, kireç tüyleri dikilir korkusuzca,

Gecenin puslu ortamında, dalar karanlığa tek başına,

Asil duruşuyla dikilir ve kısar gözlerini yalnız dolaşana,

Göz bebekleri vahşeti, katliamı yaşatır; düşmanı olana.


Bakışlarından sezerim, ne kuru gürültüler boğazlarında kopmuştur,

Kovaladığı sinsi tilkiler, öfkelendirmiş, peşinden koşturmuştur,

Bazen büyük bir hınçla, çaresizce, arkalarından ağlamıştır,

Vahşi doğasında alamadığı intikam, kendisini yüceltmiştir,

Keskin pençeleri cesareti, direnci sağlamıştır; laneti olana.


Hareketlerinden anlarım, sevgiye muhtaç kaldığını çığırıyor,

Hüzünlü yüzle, ama bir umutla, kaybettiği ailesini arıyor,

Geriye kalan yıkılmış yuvanın izlerinden, ölümü kokluyor,

Gönülsüz tutumuna alıştığı kayalıklara, inzivaya çekiliyor,

Sakin görünüşü tecrübeyi, ızdırabı anlatır; aklı olana.