Merhaba dostlar, saat 01:42. Yıllar önce bir daha görmemek, kavuşamamak üzere kaybettiğim, ruhuma bedenimden yakın olan birine yazdığım bir mektuba denk geldim.
Durun durun, içinizi karartmak değil niyetim; bazı sorular geçiyor aklımdan,
neden, niçin ve niye...
Neden korkuyoruz hayattan bu kadar, niçin yüreğimizin bildiklerini saklıyoruz dilimizden ve niye pişman oluyoruz ölüm bu kadar yakınken bize.
Şimdi olsaydı o soluk ensemde, hem korksaydım delice hem sevebilseydim özgürce. Şimdi size bir rica ve tavsiye, bu yazıyı gördüğünüz takdirde içinizde yarım kalan her neye ve kime, kalbini kırdığınız birine, sevdiğiniz herhangi birine gocunmadan, utanmadan ve gurur yapmadan bunu ifade ediniz. Şimdi yuttuğumuz bazı sözler zamanla büyük bir aleve dönüşebilir, o yangını başlamadan söndürelim. Sevgilerimle...