Söylediğim söz değil,

Yaptığım tek şey düşünmek.

Üstüm başım perişan.

Mahallede adım Deli.

Bir günde okudum Sefiller'i.

Pastel boyanın en afilisini aldım üç kuruş maaşımla.

Neden diye sormadılar.

Üç kere gittim Efes'e, bir kere gelmediler.

Müze dedim bir kere de

Müze girsin gözüne diye

Güle güle pavyona gittiler 

Deli benmişim peh...

Ömrünüz bitti kahvede

Bir kez gel demediler.

Her sorduğumda hayatı,

Ser verip sır vermediler.

Oturduk bir akşam Efe'nin meyhanesinde.

Dandik Osman, Kolpa Necmi, Faça Kemal

Ve Ustura Behçet'in iki yalaması.

Koca akşam inanmazsınız

Anlattılar Feriha'yı geçtiler.

Üstüne bir de beş şişe rakı içtiler.

Üstümde bitpazarından alınma bir palto.

Ona da şalgam döktüler.

Güldüler, oğlum sen ne boş adamsın, 

Sende karı kız, kumar yok mu?

Bilseydiler sorar mıydılar

Platon okuduğumu.

Desem anlayacaklar sanki

Mevlana'ya hayranım diye.

Neymiş, rüzgar gülü yapmışım Ahmet'e, 

Darülaceze para mı veriyor sana, 

Ne masal anlatıyon üç beş sümsük çocuğa?

Hem nedir bu evrim muhabbetleri. 

Maymun mu diyon sen bize?

Bilseydiniz dünyanın sonu meteorla olacak,

Gülüp geçer miydiniz acaba

Benim gibi adama.

Kaçınızın taş plağı var ruhsuzlar 

Dinlemediniz mi Safiye Ayla'yı hiç?

Güldüler en çok Osman'a.

Üç aylık maaşını yemiş kumarda.

Yok neymiş, arabasına egzoz taktırmış.

Bizim salak Necmi.

En çok da Faça Kemal'e kızdım

Karıyı nasıl dövdüğünü anlatırken.

Gülün gülün, harcayın vaktinizi.

Görürdüm ben onları.

Feriha, kocaya kaçsın

Hadi bakalım konuşsunlar.

Gizli gizli ağlamasınlar.

Eniştemin düğününde 

...

Anlatırken Suphi amca

Mal mal sorun "Kore nerede?" diye.

Bir baltaya sap olamadık der,

Bakkaldan veresiye ekmek alırsınız anca. 

Ulan benim gibi az deli olsaydınız

Kurtarsaydık ya memleketi biraz...