Küçüktüm

Çok süzgeçli cümlelerim yoktu

Mor diz kapaklarıma ne sürsem geçerdi

Onu bile unuttum


Çenemdeki yaranın sebebi Muhsin'di

O demişti "bin" diye iki katım bisikletlere

Küçüktü

Bundan belki, elimi mendil ettiğim sıra

Damarlarım yerine o korkmuştu


Kelime haznem bizatihi çürüktü

Anlamadığım şiirleri babama sorardım

Hasret niye pranga eskitir öğrendim

Üzücü

Öğrenip de dizelere küsmüştüm


Küçüktüm

Mektep yolları uzundu

Niye mektep yolları yokuştu ki

Olsun, altı yaşında dolamam dilime

Yapamam'ı ve yoruldum'u


Eve giden kestirmede demir paralar bulurdum

Eve giden kestirme karanlıktı

Eve giden kestirmeyi severdim

Izgara balkonları değil

Onlar müthiş korkunçtu


Osman da sorar dururdu

"Sence sevdiğim döner mi?"

O zamanlardan başladım masallar yazmaya

Döner Osman, ömrü kısa

Al, sana sıcak mutlu sonlar uydurdum


Bir kadeh zaman içmiş, büyümüşüm

N'oldu

En son "varım" demiştim devamına


Bir de yerini iç çekişlere bıraktığında

El değmemiş hayallerim sonunda

"Yapma, ev yanık koktu çocuğum!"

Demelerini hiçe sayıp annemin

İnadına kibritler çakmıştım hayatıma