Kaçıncı şişenin bilgeliğinde anladım bilmiyorum...
Ama anlamak bazen bir hiçliği başka bir hiçliğe bırakmak gibi..
Çeşit çeşit..
Bakışından anlamak,
gülüşünden anlamak,
suskunluğundan,
nefretinden..
Bir dostoyevski anlayışı çöktü içime..
Ve bu beni öldürecek...