Önce denizler, dağlar, bitkiler koydum. Hepsine ayrı bir tabiat koydum. Dağ göklere doğru uzanacak, büyük olacak, sular çağıldayacak, bitkiler büyüyecek. Hepsi birbirine bağlıydı. Biri olmazsa diğerleri kendilerini yalnız hissedecek ve zamanla yok olmaya mahkum olacak. Bildiler birbirlerini, tanıdılar. Dağlara kar yağdı, sular çağıldasın diye ırmaklara gönderdi, ırmaklara çok geldi su bitkilere verdi büyüsünler yetişsinler diye. Hiçbirinin birbiriyle bir derdi yoktu, biliyorlardı ki biri olmazsa diğeri yalnız biri olmazsa diğeri çaresiz kalacak ve yok olacaklar. Hiçbiri birbirine tuzak kurmadı, dağ ırmağın suyundan çalmadı, ırmak da bitkilerden. Sonra yetişemedi dağlar, ırmaklar, bitkiler her yere. Hayat denilen mefhum yeşermedi bazı yerlerde. Yeni bir arkadaş koydum yanlarına yardımcı olsun onlara, neşe getirsin hareket getirsin. Uzaklara gitsinler uzaklardan gelsinler, doğadan aldıklarını doğaya versinler paylaşsınlar daha geniş mecralara dağılsınlar. Hayvanları yarattım. Öyle bir denge kurulsun ki, birbirileriyle yarışmasınlar ihtiyaç da duymasınlar. Bilsinler ki, biricik olsalar da yalnız değiller, gözlerim üzerinde…