insanlar geçirdik sokağımızdan

doyurduk çocukları güneşi seyrettiler

el ele ve diz dize sevgililer, evler

soyundular; güzeli, sevgiyi setrettiler

kırk renkli lambalar yandı, kadehler yandı

açlık tokluğa, varlık yokluğa dayandı

yaz uyandı, meyve uyandı, sen uyandın.

ne yaptım ben?


bir yanım çıldırsın diyor özlemekten

bir yanım gülsün güneş çiçeğe açılsın

ısırsam omzundan süt dişli bebekler gibi

bir umut alsam da boynuma assam

yaşasam ölmekler arasında seninle

yine giderdi de tanrının kibrine

dayanırdık çam gerekçeli kulübeler gibi

uyanırdık yaz, uyanırdık meyve, sen...

ne yaptım ben?


geçiyor zaman görüyorsun

sen eteğinle rüzgara yön

ben yüzünü parçalayan dalgakıran;

sen yangınında sevdanın sön

ben ateşin katili cehennem;

sen kurbanın olayım dön...

ne yaptım ben?


yüzün silinmiyor kıt dimağımdan

meydana çağırıyorum pehlivanları

ezin de toprak edin diyorum gözü önünde

gözün önünde güzel,

kırılıp bir paremden güleyim diyorum

gözlerinden bir nasip almak bu

sen koruyup kollamadan çocuk yanımı

ram edip yüksüneyim derim de

ne yaptım ben?


senin için bir ay çizdim göğe

bir ucuna bir salıncak

gidip dönüşler daim olsun istedim

kırıldı sonra bir parçası

insanlık insana nasip vermedi

dünyada zulüm büyüdü sokaklar taştı

çocuklar susuz, kuşlar evsiz kaldı

çarkından diş kırdılar yeni dünya düzeninin

evleri yaktılar, kan sürdüler çiçekli tablolara

gökte güneş öldü gündüzün ortasında

ne yaptım ben?


seni sevdim.