bir fotoğrafın rüyası saç beyazlatır,
bir fotoğrafın rüyası her akşam yarım.


Yazdıklarımı okuduğunu söylemiştin, senin için yazdığım şeyleri hiç okuyamadın.

Artık vedalaştık seninle. Aynı yolda yürüyebileceğimize, o yolda birlikte toplayıp koklayabileceğimiz sayısız çiçeklerimizin olduğu inancı öyle sağlamdı ki sen birden beni yolda tek başıma bıraktın. Bilmediğim bir yolda eve gitmeye çalışıyorum. Gerçi sevilmemişlik yolları tanıdık olur, aynı sızı, hep aynı yetersizlik hissi gelir oturur yüreğime. Sen evini bulabildin mi sevgilim? Sen, birlikte uyandığımız o sabahları unuttun mu? Koynunda ağladığım beni teselli ettiğin o geceyi ya da? Ben unutmadım. Güzel yüzünü sevdiğim, seni göğsümde dinlendirdiğim, kirpiklerini saydığım o geceleri, sabahları hiç unutmadım. Senin yanında her şeyin güzel olabileceği inancı, yüzüne bakarken, sesini duyduğumda içimdeki küçük kızın heyecanı sanki asırlar önce gibi.

Sen bana gelemezsin, ben sana gelemem ama yaşadığımız bu küçük yerde seni o’na gözlerinin içi gülerek baktığını görürüm. İçimde sana gelmeyi arzulayan yerlerime sağır olmayı öğrendim ben. Seni çok özlemekle yaşamaya çalışıyorum çaresizce. Seni o’nun yanında görmeye alışmaya çalışıyorum. Seninle kurduğum hayalleri başkasıyla paylaşmaya çalışıyorum. Seni unutmaya çalışıyorum, senden kurtulmaya çalışıyorum.

Seni unutmak istemiyorum.

Evimizi yaktık, yollarımızı yıktık, kalplerimizi paramparça ettik. Bizi bu hale getiren hayatımıza sonsuz kırgınım. Seni benden uzaklaştıran, gözlerimin içine bakarken gülen güzel yüzünü solduran her şeye, herkese kızgınım.

Özür dilerim olduramadıklarım, zamanında cesaret edemediğim şeyler için. Seni seviyorum.

Seni seviyorum, birlikte geçirebileceğimiz güzel günlere, birlikte izleyebileceğimiz sayısız gün batımlarına, seni doyasıya sevebileceğim yüzlerce güne arkamı döndüğüm için özür dilerim.

Bana bu günleri tekrar yaşayabileceğimizi düşündürdüğün, ben kuyuya düşmüşken uzattığın ipi aniden kestiğin için sen de benden özür dile. Benden özür dile bana yeniden beni seviyormuş gibi bakarken o’nun yanında nasıl öyle güzel güdün?

O fotoğrafta neden öyle güzel gülmüşsün, yanındaki ben değilim.