Belki Karaköy'e gideriz beraber

 Mevsim kıştır 

Ellerimde ellerinin sıcaklığı 

Galata'nın ışıkları yansırken silüetime 

Lütfen beni kendine yakıştır 

Kestane kokusunu hayal etmek 

Ben seninle vapura binmek istedim 

Ve yeşil elmalar ilk kez bu kadar tatlı geldi 

Benim ellerim kollarım bağlı 

Senin yüzünde yıldızlar var. 

Ne zaman denk düşşek seninle, 

Geceleri güneş doğar 

Terin ter değil senin, 

Tenin ten değildir. 

Orada hiç görülmemiş ırmaklar var. 

Gök mavi bağrında kuşlar uçunca, 

Uzanır mı gece ,koynumuza boyunca 

Affedilir günahlarımız sanmıştım ama 

Bizi artık sadece su temizler sevgilim. 

Gelirsen başkadır derdim,

Gelmezsen incinirim

 

Belki koklarım tenini orda, sokak aralarında 

Dudaklarım değer dudaklarına 

Gerçi karanlığı paravan olarak kullananlar için fazla ama 

Pera Palas, Çiçek Pasajı vesaire 

Bir gençlik yakmaya değer sana 

...