Kendi savaşımdan mağlup olarak çıkmaktı en çok koyan. En sonunda koşarak gittiğim evimi de yıkmıştım kendi başıma. Bedenimin içinde kiracı olmuş, avare geziyordum kalbimin sokaklarında. Şimdilerde duruyordum. Günler saatler önemini yitirmiş, gece gündüze karışmıştı. Hislerim ölmüş, kalbim bi deri bir kemik kalmıştı. Bu derin boşlukta en çok da onu özlemiştim. Acı da olsa bir şeyler hissetmeyi. İçim yansa da var olabilmeyi. Yetişemeyeceğimi bilsemde o trenin peşinden gitmeyi. Ama duruyordum işte. Dizlerim yara bere içinde o küçük kızın öldüğü yerde duruyordum . En kötüsü de ben bir gün değil, her gün ölüyordum.




Ukbanur Yapınca