Bedeller ödetiyorum kendime; aldığım her nefes için, yürüdüğüm yollar için, attığım adımlar için, görebildiğim bir dünyada olduğum için. Herbir nefes ızdıraplar içinde bırakıyor ruhumu, bedenimi sarıp sarmalıyor oysa hâlen acılar, kıskıvrak yakalamaktan çekinmiyor beni olasılıklar. Balçıkla sıvıyorum gün doğarken güneşi, rahatsız ediyor beni hayatın akışı, ekmeğin yoğruluşu, acıların gizlenişi, düzenin savruluşu. Notaların acı tınısı doluyor kulaklarıma, ne zaman dinlemek istesem dünyayı, kalbimi kimsesiz bırakıyor bu tını, bu his, bu notalar, bu akış. Duruyorum yalnızca, eziliyorum varlığımın altında ve soruyorum kendime: Ben mi güçsüz düştüm bunca olanın karşısında yoksa varlığım mı ağırlaştı bunca yükün karşısında?