Bir güneş oturturum omuzlarıma

Kuş pislikleri coşkulu, dans eden 

Sabahın çocuk zamanlarından

Bir sevinç mi bu? Hazırlık mı? 

Dünya üstüme yıkılmadan 


Sonra toy neşeler biriktiririm yalnızlıklarda

Kimsesiz, başıboş, anlık

Gülümserken bir ağzı kahreden 

Ama sabah yine sabah 

Kırağısıyla kuşlarıyla

Kahreden bir hüznü var doğumların

Su gibi usulca akıp giderken keder 


Ben yine bir güneş oturturum omuzlarıma 

Karlara bularım toprağı 

Islanır, yıkanır gövdemde kararmış kökler 

Bir dirim olur bu yıkılmaya savaşmışlığım

Belki bir ceylan yavrusu

Beyaz ay ışıklarında 

Lacivert göllerden su içerken

Annesini özler